11 Mart 2013 Pazartesi


  Herkese  merhaba!!!
  Blogu olmayan nadir insanlardan biriydim, sonunda ben de bir blog açtım. Yaptım oldu!! 
  Öncelikle size kendimi tanıtmam lazım tabi.  Kim bu manyak falan… Ben Damla. 18 yaşında , Odtü KKK’da okuyan, hazırlıkta quizlerle boğuşup Proficiency’e hazırlanan bir öğrenciyim. Lisedeyken falan aşırı inek bir tiptim (Herkes aynı şeyi söylüyor üniversite hadi hayırlısı.) ama üniversiteye gelince kalmadı pek ineklik.  Sosyal görünen ama içinde asosyallik olan bir kişiliğe sahibim.  Bir şeyi sevmişsem siz de onu sevene kadar durmadan konuşabilirim. (Arkadaşlarıma ben bile üzülüyorum bazen.) Peki neleri severim? Mesela konuşmayı çok severim. Yazmayı da pek bir severim. Dizi izlemek beni bayağı eğlendirir hatta  kendimi karakterlerin yerine koymaktansa direk diziye atladığımı, ayrı bir karakter olduğumu hayal ederim. Kitap okurken farklı bir boyuta geçerim. Beğendiğim her şarkıyı dinlerim hiç çekinmem. Hayalperest olduğumu söylerler. Bu kadarcık işte…(Kaçmak serbest!)



(Voldemort abimiz kadar  ümitsiz durumda değilim Allah'tan.)

Peki neden bu  bloğu yazmaya karar verdiğime gelirsek ; işte sebep: Kıbrıs’ta yapacak şeyler o kadar az ki can sıkıntısından patlamak üzereydim. Böyle içte bir sıkıntı, sürekli kendimi dışarı atmalar başlayınca orada dur bakalım dedim. Ayrıca  bir şeyler yazmayı da hep sevmişimdir. Çene de düşük olunca insanları baymadan ne yapabilirim diye düşünürken arkadaşım Duygu blog fikrini ortaya attı. Dizilerden modaya, filmlerden şarkılara hatta belki günlük hayattan bir şeyler içerecek bu blog. Oradan buradan tırı vırı şeyler yani. Hep birlikte eğlenmeye diyor bugünlük veda ediyorum

(Ben de bebeğim ben de)



Umarım siz hiç benim kadar sıkılmazsınız. Öpüldünüz.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder